Karadeniz Turu 7. Gün (Trabzon Sümela Manastırı-Giresun-Ordu-Samsun-Amasya)

Karadeniz kültür turunun yedinci gününde Trabzon merkezde konakladığımız Aksular Otel'den sabah sekiz itibarıyla ayrıldık ve Trabzon'un Maçka ilçesinde bulunan, Altındere vadisi sınırları içerisinde yer alan Meryem Ana Deresi'nin yamacında ve Kara tepenin üzerinde bulunan tarihi yer olan Sümela Manastırı'na doğru yola çıktık. Manastır denilmesinin sebebi burası hem kilise hem de eğitim yeridir ve Rum Ortodoks'lar tarafından 386 yılında yapılmıştır. Trabzon'a gidenlerin kesinlikle görmesi gereken tarihi bir yerdir. Sümela Manastırı'a giderken belli bir yoldan sonra tepeye oranın minibüsleri ile çıkıyorsunuz ve geliş gidişe 8 TL veriyorsunuz. Manastırı gezmek için 75 TL ödeyebilirsiniz veya 60 TL'ye bir yıllık Müze Kart çıkararak da gezebilirsiniz. Biz Müze Kart çıkarttık çünkü başka yerlerde gezeceğimiz için bir yıllık geçerli olan Müze Kartınız ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı tüm müzelere bu kart ile giriş yapabilirsiniz.

Sümela Manastırı, içerisinde yaşam için her türlü ihtiyacın karşılandığı bir kompleks olup manastırda kalanlar için mutfak, yemekhane, kilise, fırın, kütüphane, çeşme, idari mekanlar, şapel, misafirhane gibi birçok odası vardır. Meryem Ana (Panaghia) için kurulan bu manastır uzun süre kaderine terk edildiği için içerisindeki birçok Fresk tahrip olmuştur. Manastıra giderken kısa bir yürüyüş parkuru vardır ve sonunda sizi Kemençe ile karşılayan bir dayı ile karşılaşırsınız. Bu kısımdan sonra Manastır'ın Cafe ve Lavabolar kısmına ulaşırsınız ve oradan da müze kart alarak giriş yapıp yüksek katlı merdivenlerinden çıkarak Manastır'ın açık meydanına çıkarsınız. Manastır'ın içindeki Freskler'de genelde Meryem Ana ve Hz. İsa figürleri, Meryen'in doğuşu, İsa'nın doğuşu, Meryem'in ölümü ve havarileri, Adem'in ve Havva'nın yaratılışı, Cennetten kovulma, meleklerin tasviri gibi çizimler mevcuttur.

Sümela Manastırı'nı birinci dünya savaşından sonra bölgeye gelen Nato askerleri bulmuştur ve fark edilmesini sağlamıştır. Trabzon'a gelen Amerikan askerleri burada kendilerine ait manastırın yerini bildiği için burayı ziyaret etmişlerdir ve manastırın önemi fark edilince bakanlık tarafından burası koruma altına alınmıştır. Aynı bölgede Aya Varvara Kilisesi ve Manastırı'da bulunmaktadır. Burası da ufak bir kilise olup Sümela çıkışı burayı da hemen gezebilir, Sümela'yı uzaktan fotoğraflayabilir ve bölgeye geldiğiniz minibüslere binerek geri dönüş sağlayabilirsiniz.

Sümela ve Aya Varvara Manastır gezimizden sonra geri dönüş için yola çıkıyoruz ve yol üstüne Maçka merkezde bulunan Hamsiköy Sütlacı'nı tadıyoruz. Sütlaç Hamsilimi olsun Hamsisiz mi diye size sorarlarsa bu bir espridir Hamsili sütlaç tabii ki yoktur. Hamsiköy Sütlacı güzel ve hafif bir sütlaç olup fındığı bol bir tatlıdır. Trabzon'dan geçerken Akyazı Tüneli ve sonrasında Tonya'dan geçeriz. Tonya eski koğuş ağalarının bulunduğu bir yer olup Atatürk'ün yakın korumaları Tonya'lıdır. Geri dönüş rotamız Giresun olup Giresun merkeze giderken yol üzerindeki Lezzet Diyarı Yöresel Ürünler'e uğrayıp buradan yöresel ürünler olan fındık kolonyası, hamsi kolonyası, yeşil çay kolonyası, lokum, karayemiş, Giresun yaş fındığı, Köme, peynir çeşitleri, kuruyemiş, tereyağı gibi ürünlerden satın alabilirsiniz. Giresun merkeze vardığımızda buranın çarşısını geziyor ve öğle yemeğimizi yiyoruz. Giresun'un merkezi ufak bir yer olup Hacı Miktad Camii üzerinde bulunan Alpaslan caddesi üzerinde genelde restoranlar ve kafeteryalar dizilmiştir. Merkezde Atatürk Anıtı ve Çotanak heykelleri vardır ayrıca karşı tepeden Giresun Kalesi ve Giresun yazı levhasını da görebilirsiniz. Giresun merkezde Gazi Caddesinden yukarı doğru çıkarak Giresun fındığı, tatlıları ve yöresel ürünler satan birçok dükkanı bu cadde üzerinde bulabilirsiniz. Giresun Belediye binasının sağ tarafında kalan trafiğe kapalı bir caddedir. Giresun'da öğle yemeği için Giresun Pidesini yiyebilirsiniz sonra Ordu'ya doğru yola çıktık ve yolda süt fındık alacağımız İnal Fındık'a uğradık.

Amasya'ya doğru giderken yol üzerinde Ordu ve Samsun üzerinden geçeriz. Yol üzerinde Samsun'dan geçerken Türkiye'de Türk Bayrağı ebatları en büyük olan iki bin metrekarelik ve paraşüt kumaşından yapılan Total Benzinliğin yanındaki bayrağı görebilirsiniz. Yine yol üzerinde birçok Menemenci görebilirsiniz. Bu Menemencilerin en önemli özelliği menemeni sadece yumurta sarısı ile yapmalarıdır. Akşam sekiz gibi Amasya'ya ulaşırız ve konaklayacağımız otel olan Taşhan Otel'e ulaşırız. Taşhan Otel eski bir Han otel olup Osmanlı mimarisine göre dizayn edilmiş ve Amasya merkeze çok yakın bir oteldir. Amasya'ya gelecek olanlara bir iki gün kalmalarını tavsiye edebileceğim bir oteldir. Amasya kenti Yeşilırmak Nehri etrafına kurulan bir ilimizdir. Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet tarihi için önemli bir ildir. Osmanlı'daki birçok şehzade buraya şehzadelik eğitimi için gönderilmiştir ve her gelen şehzade burada bir eser yaptırdığı için kent neredeyse sokak sokak tarih kokmaktadır.

Amasya'ya akşam vardığımızda geceyi otelde geçirmedik, akşam yemeğinden sonra Amasya merkeze indik. Amasya'yı geceleyin kesinlikle gezmenizi tavsiye ederim çünkü nehir karşısına yapılan eski evlere yapılan şehir ışıklandırması ile şehrin akşam manzarası bambaşkadır diyebilirim. Amasya'da akşam Ziya Paşa Bulvarı ve Şehzadeler Caddesinde yürürken kaymaklı dondurmayı da mutlaka deneyiniz. Amasya'yı gece fotoğrafladıktan sonra sabahleyin Amasya'yı gezmek için otelimize dönüş yapıp istirahat ettik.

Karadeniz Turu 8. Gün (Amasya Merkez ve Ayvalık Dönüş) bir sonraki gün olan gezinin sekizinci ve son günü yazımı okuyarak tur hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Burak AVCI - Update: 03.09.2021